Yemek Yemeği Sevmeyen Arda Masalı
Yemek Yemeği Sevmeyen Arda Masalı: Bir zamanlar, küçük bir köyde Arda adında bir çocuk yaşarmış. Arda’nın en ilginç özelliği, yemek yemeyi hiç sevmemesiydi. Köy halkı her gün leziz yemekler yapar, sofralarını donatır ama Arda’nın tabağındaki yemekler hep aynı kalırmış. Sebze, meyve, et, her türlü yemeği reddeder ve sadece ekmekle yetinirmiş.
Bir gün, köylerine uzak bir ormanda yaşayan esrarengiz bir cadı köye gelmiş. Cadının adı Morana imiş ve herkes ondan korkarmış. Morana, Arda’nın durumunu duyunca ona bir teklifte bulunmuş: “Eğer yemekleri sevmeyi öğrenmek istiyorsan, benimle beraber ormanda bir maceraya atılmalısın.”
Arda, merakla cadıya karşı koyamamış ve onunla birlikte ormana gitmeye karar vermiş. Morana, Arda’ya bir sihirli iksir içirmiş ve bir anda ikisi de dev bir meyve ağacının altında bulmuşlar kendilerini. Ağaçtaki meyveler o kadar büyük ve renkliymiş ki Arda’nın ağzı sulanmış.
Morana, Arda’ya meyvelerden birini yemesini söylemiş. Arda tereddüt etmiş ama merakı ağır basmış ve meyveyi yemiş. İşte o an, Arda’nın damak tadı değişmiş. O meyve öyle lezzetliymiş ki Arda, yemek yemenin ne kadar keyifli bir şey olduğunu anlamış.
Ormanda geçirdikleri günlerde Morana, Arda’ya yemek yapmanın inceliklerini öğretmiş. Sebzelerin, meyvelerin, baharatların büyülü dünyasını keşfetmişler birlikte. Arda, artık yemek yapmayı ve yemeyi seviyormuş.
Sonunda, Morana ve Arda köye geri dönmüşler. Köy halkı, Arda’nın değişimine inanamamış. Arda, onlara yeni öğrendiği tariflerle enfes yemekler hazırlamış ve herkesi sofraya davet etmiş. Artık Arda, köyün en becerikli aşçısı olmuş.
Bu masaldan çıkarılacak ders, insanın deneyimlerle değişebileceği ve önyargılarını yenip yeni şeyler keşfedebileceğidir. Sadece bir şeyi sevmediğimiz için ona karşı önyargılı olmamalı, farklı deneyimlere açık olmalıyız. Peki sen, hayatta denemek istediğin ama henüz denemediğin bir şey var mı?