Prenses ve Cadı Masalı
Prenses ve Cadı Masalı: Bir zamanlar, uzak bir krallıkta güzel bir prenses yaşardı. Prensesin adı Elara’ydı ve kalbi iyilikle doluydu. Ancak krallığın derinliklerinde, kötü bir cadı da yaşamaktaydı. Cadının adı ise Morana’ydı ve karanlık güçlerle doluydu.
Bir gün, Morana’nın kıskançlığı ve kötülüğü, Elara’nın güzelliğine ve iyiliğine karşı bir lanet yapmasına sebep oldu. Cadı, prensesi büyülü bir uykuyla lanetledi ve yalnızca bir prensin onu öperek uyandırabileceğini söyledi. Krallık halkı endişe içindeydi, çünkü prensesin uyandırılması için doğru prensi bulmak zordu.
Yıllar geçti, prensesin uyuduğu odanın etrafı dikenli gül ağaçlarıyla çevrildi. Kraliyetin ilan ettiği tüm prensler prensesi uyandıramadı. Ta ki, küçük bir köylü çocuğu olan Ali, cesaretle prensesin odasına girdi. Ali’nin kalbi temizdi ve sevgi doluydu.
Ali, prensesi ilk gördüğü anda ona aşık oldu. Cesaretle prensesi öptüğünde, odanın içinde mucizevi bir ışık parladı. Elara’nın gözleri açıldı ve lanet kalktı. Morana’nın kötülüğüne karşı iyilik ve sevgi galip gelmişti.
Prenses ve köylü çocuğu Ali, birbirlerine aşık oldular ve krallıkta büyük bir düğünle evlendiler. Morana ise kendi kötülüğünün sonucunu yaşadı ve krallıktan uzaklaştırıldı. Artık krallık halkı huzur içinde yaşayabilirdi.
Bu masaldan çocuklarımıza önemli dersler çıkartabiliriz. İyilik her zaman kötülüğü yenmeye ve sevgi her zaman galip gelmeye hazırdır. Cesaret, sevgi ve dürüstlük her zaman ödüllendirilir. Sizce, prenses Elara ve Ali’nin hikayesinden ne gibi dersler çıkartabiliriz?