Patates Kızartması Satıcısının Gülümseyen Tezgahı Masalı
Patates Kızartması Satıcısının Gülümseyen Tezgahı Masalı: Bir zamanlar, küçük bir kasabanın ortasında, rengarenk çiçeklerle süslenmiş bir sokak vardı. Bu sokakta, herkesin en sevdiği patates kızartması satıcısı bulunurdu. Patates kızartmaları o kadar lezzetliydi ki, kasabalılar her gün bu satıcıdan alışveriş yapar, onun gülümseyen yüzüne hayran kalırlardı.
Satıcının tezgahı her zaman tertemiz ve düzenliydi. Üzerinde parlayan bir güneş şemsiyesi vardı ve her sabah erken saatlerde açılır, akşam olunca kapatılırdı. Patatesleri doğrayıp kızartırken, satıcı hep neşeli ve mutlu bir şekilde şarkılar söylerdi. Bu da patates kızartmalarının tadını bir başka yapıyordu.
Bir gün, kasabanın dışından gelen bir yabancı, patates kızartması satıcısının tezgahını gördü. Tezgahın üzerindeki gülümseyen yüzü ve kokan patates kızartmaları onu büyüledi. Yabancı, satıcıya yaklaşıp, “Bu kadar güzel gülümseyen bir tezgahın sırrı nedir?” diye sordu.
Satıcı, gülümseyerek yabancıya şöyle dedi: “Benim tezgahımın sırrı sevgidir. Patates kızartmalarını sadece para kazanmak için değil, sevgiyle yaparım. Her bir dilim patatese sevgimi katarım ve insanlara en iyi şekilde sunarım. İşte bu yüzden tezgahım hep gülümser.”
Yabancı, satıcının sözlerinden etkilenmişti. O da bir tezgah açıp patates kızartması yapmaya karar verdi. Ancak yabancı, sadece para kazanmak için yapmaya başladığı için içi huzursuzdu. Tezgahı hiç gülümsemedi, müşterilerine sadece patates kızartmalarını verip para alıyordu.
Bir süre sonra, kasabalılar arasında dolaşan dedikodular yabancının tezgahının lezzetsiz olduğunu ve hiç gülümsemediğini söylüyordu. Bunun üzerine yabancı, patates kızartması satıcısına gitti ve ondan yardım istedi. Satıcı, yabancıya tezgahını sevgiyle doldurmasını ve gülümsemesini tavsiye etti.
Yabancı, satıcının öğüdünü dinledi ve tezgahını sevgiyle doldurmaya başladı. Patates kızartmalarını yaparken gülümsemeye başladı ve müşterilerine içtenlikle hizmet etti. Birkaç gün sonra, yabancının tezgahı da satıcının tezgahı gibi gülümsemeye başladı.
Sonunda, kasabalılar yabancının patates kızartmalarını da satıcınınkine benzetmeye başladı. Yabancı da satıcı gibi sevgiyle yapınca, patates kızartmaları herkesin favorisi haline geldi. İki tezgah yan yana dururken, her ikisinin de gülümseyen yüzleriyle kasaba daha da neşeli bir yer haline geldi.
Bu masaldan çıkarılacak ders şudur: İşte ne yaparsak yapalım, onu sevgiyle yapmalı ve içtenlikle yapmalıyız. Sevgiyle yapılan her iş, insanların yüreklerine dokunur ve mutluluk getirir. Sizce, sizin tezgahınız da gülümseyebilir mi?