Küçük Fare ve Büyük Orman Masalı
Küçük Fare ve Büyük Orman Masalı: Bir zamanlar, çok uzaklarda, büyük bir ormanın derinliklerinde küçük bir fare yaşarmış. Adı Minnoş’tu. Minnoş, diğer farelerden farklıydı. O, cesur ve meraklı bir ruha sahipti. Günlerini ormanı keşfetmekle geçirir, yeni maceralar arardı.
Bir gün Minnoş, ormanda dolaşırken karşısına devasa bir ağaç çıktı. Bu ağacın altında büyülü bir giriş olduğunu hissetti. Cesaretini toplayıp ağacın içine girdiğinde karşısına büyük bir mağara çıktı. Mağaranın içinde ışıldayan bir hazine olduğunu fark etti. Ancak hazineyi alabilmek için karşısına çıkacak zorlukları bilmeliydi.
Minnoş, hazineyi alabilmek için üç büyük sınavı geçmek zorundaydı. İlk sınav, onun cesaretini test edecekti. İkinci sınav, zekasını kullanmasını gerektirecekti. Üçüncü sınav ise kalbinin ne kadar saf olduğunu gösterecekti. Minnoş, bu sınavları başarıyla geçebilmek için kararlıydı.
İlk sınav günü geldiğinde Minnoş, ormanın en korkunç yaratığıyla karşılaştı. Bir kurt, ona saldırmak üzereydi. Minnoş, korkusuzca kurtla mücadele etti ve onu mağaradan uzaklaştırmayı başardı. Cesaretini kanıtlamıştı.
İkinci sınavda Minnoş, karşısına çıkan labirentte kaybolmuştu. Ama o, zekasıyla labirentin çıkışını bulmayı başardı. Doğru yolu seçerek ikinci sınavı da başarıyla tamamladı.
Üçüncü ve son sınavda Minnoş’un karşısına bir peri çıktı. Peri, Minnoş’un kalbinin ne kadar saf olduğunu anlamak için ona bir test sundu. Minnoş, hiç tereddüt etmeden doğru olanı seçti. Kalbi saf ve temizdi.
Sınavları başarıyla geçen Minnoş, büyülü hazineyi almayı hak etmişti. Hazineyi alıp mağaradan çıktığında, ormandaki diğer hayvanlar ona büyük bir saygı duydular. Minnoş, artık ormanın en kahraman yaratığıydı.
Bu masaldan çocuklar, cesaretin, zekanın ve saf kalbin ne kadar önemli olduğunu öğrenebilirler. Minnoş’un hikayesi bize, karşımıza çıkan zorlukları aşmak için içimizdeki gücü kullanmamız gerektiğini hatırlatıyor. Sizce, Minnoş’un hikayesinden ne gibi dersler çıkarabiliriz?