Karınca ile Çekirge’nin Öğretici Hikayesi Masalı
Karınca ile Çekirge’nin Öğretici Hikayesi Masalı: Bir zamanlar, yeşillikler içinde büyük bir orman vardı. Bu ormanın en çalışkan ve disiplinli sakinleri Karınca ve en neşeli, tembel sakinleri ise Çekirge’ydi. Karınca her gün sabah erkenden kalkar, işine gücüne bakar, kışın yiyecek toplar ve kendi evini yapardı. Çekirge ise gününü gün eder, eğlenir, şarkılar söyler ve hiçbir şeyi ciddiye almazdı.
Bir gün, ormanda büyük bir kış fırtınası çıktı. Rüzgarlar esmeye, karlar yağmaya başladı. Karınca hemen harekete geçti, yiyeceklerini toplamak için acele etti. Çekirge ise dışarıda şarkılar söylemeye devam etti, kışın geleceğini umursamadı.
Zaman geçtikçe, kış daha da sertleşti. Karınca, sıcak ve güvenli evinde yiyecekleriyle mutlu bir şekilde kışı geçirirken, Çekirge açlık ve soğuktan titreyerek dolaşıyordu. Sonunda, Çekirge dayanamayıp Karınca’nın kapısını çaldı.
“Karınca, yardım et! Yiyeceğim kalmadı, açım ve üşüyorum.” dedi Çekirge gözleri yaşlarla.
Karınca, kapısını açtı ve Çekirge’yi içeri aldı. Ona yiyecek verdi, sıcak bir battaniye verdi ve ona bakımını yaptı. Çekirge, Karınca’ya minnettar bir şekilde teşekkür etti ve ne kadar hata yaptığını anladı.
Öğretici hikayenin dersi şudur: Çalışkanlık, disiplin ve öngörü, her zaman kazanır. Tembellik ve sorumsuzluk ise sonunda acıya ve zorluğa yol açabilir. Bu hikayeden çıkarılacak dersleri düşün ve kendine şu soruyu sor: Ben Karınca mıyım, yoksa Çekirge mi?