Güvercinin Yolculuğu Masalı
Güvercinin Yolculuğu Masalı: Bir zamanlar, uzak diyarların en güzel ormanlarında, rengarenk çiçekler ve büyülü ağaçlarla dolu bir dünya varmış. Bu masalın kahramanı ise küçük, beyaz tüylü bir güvercinmiş. Güvercin, ormanın en uçsuz bucaksız ağacına yuva yapmış ve her sabah güneşin doğuşunu seyredermiş.
Bir gün, güvercinin yuvasına bir mektup düşmüş. Mektubun içinde, uzak bir krallığa gitmesi gerektiği yazılıymış. Güvercin, heyecanla kanat çırparak yola çıkmış. Yol boyunca birçok macera yaşamış, farklı kuşlarla tanışmış ve dostluklar kurmuş.
Uzun bir yolculuktan sonra, güvercin nihayet krallığa varmış. Krallık, masal kitaplarından fırlamış gibi görünüyormuş. Sarayın bahçesinde devasa çiçekler ve türlü türlü kuşlar bulunuyormuş. Güvercin, krallığın kral ve kraliçesine mektubu ulaştırmış.
Kral ve kraliçe, güvercini büyük bir sevgiyle karşılamışlar. Mektubu açtıklarında, içinde bir dilek olduğunu görmüşler. Güvercin, onların dileğini yerine getirmek için yola çıkmış. Ancak dileği gerçekleştirmek için büyük bir sınav vermesi gerekiyormuş.
Güvercin, sınavın zorluklarıyla karşılaşsa da asla pes etmemiş. Cesareti, dostluğu ve sevgisi ona güç vermiş. Sonunda, büyük bir engeli aşarak kral ve kraliçenin dileğini gerçekleştirmiş. Krallık, güvercine minnettar kalmış.
Ve o gün, krallıkta bir bayram düzenlenmiş. Herkes, güvercini kutlamak için toplanmış. Güvercin, artık krallığın en değerli konuğu olmuş. Kral ve kraliçe, ona sonsuz teşekkürlerini sunmuşlar ve ona her türlü ihtişamı göstermişler.
Güvercinin yolculuğu masalı, bize dostluğun, cesaretin ve sevginin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Her zorluğun üstesinden gelebileceğimizi, yeter ki kalbimizde doğruluk ve iyilik olsun. Peki, senin bir dileğin olsaydı, ne olmasını isterdin?