Güvercinin Harika Günü Masalı
Güvercinin Harika Günü Masalı: Uzak diyarların birinde, güneşin doğuşuyla birlikte tüyleri altın gibi parlayan bir güvercin yaşarmış. Bu güvercin, adıyla da ünlüydü; Altınkanat. Altınkanat, ormanın en yüksek ağacının dalında, gökyüzüne en yakın yerde yaşardı. Günlerini kanat çırparak uçarak, gökyüzünde dans ederek geçirirdi. Her sabah, güneşin ilk ışıklarıyla birlikte kanatlarını açar, gökyüzünü renklendirirdi.
Bir gün, Altınkanat’ın yaşadığı ormanı kasıp kavuran bir kara bulut belirdi. Bu kara bulut, güneşi engelleyerek ormanın üzerine kara kışı getirdi. Hayvanlar üşüdü, bitkiler solgunlaştı, neşe kayboldu. Altınkanat da bu duruma üzüldü. Gökyüzü artık kapkaranlıktı, güneşin ışıkları ormana ulaşamıyordu.
Altınkanat, kararlı bir şekilde bir çözüm bulmaya karar verdi. Uzun bir uçuşun ardından, gökkuşağının en renkli rengi olan mor rengi buldu. Mor rengi, kara bulutları dağıtacak kadar güçlüydü. Altınkanat, mor rengi kanatlarına sürdü ve gökyüzüne yükseldi. Kanat çırparak, mor rengi yaydı ve kara bulutları dağıttı. Güneş tekrar doğdu, orman yeniden canlandı.
Ormanda yaşayan hayvanlar, Altınkanat’ın cesaretini ve kararlılığını kutladılar. Altınkanat, artık ormanın kahramanıydı. Herkes onun harika gününü kutlamak için bir araya geldi. Şölen düzenlendi, şarkılar söylendi, danslar edildi. Altınkanat, gökyüzünde dans ederken, tüm orman ona minnettarlıkla bakıyordu.
Bu masal bize, cesaretin ve kararlılığın her zorluğun üstesinden gelebileceğini öğretiyor. Altınkanat, kara bulutları dağıtacak kadar güçlü bir iradeye sahipti ve bu sayede ormanı kurtardı. Peki, senin de bir Altınkanat hikayen var mı? Belki de içindeki cesur güvercini keşfetmek için bir adım atmanın zamanı gelmiştir.