Altın Pencereyi Parlatan Kız Masalı
Altın Pencereyi Parlatan Kız Masalı: Bir zamanlar, uzak diyarların en büyülü köylerinden birinde Altın Pencere adında bir evde yaşayan bir kız çocuğu vardı. Bu kızın adı Ela’ydı. Ela’nın evinin penceresi, altından yapılmış gibiydi ve güneş ışıkları ona vurduğunda tüm köyü aydınlatıyordu.
Ela, her sabah erkenden kalkar ve penceresini parlatırdı. Bir gün, köylerine kara bir bulut çöktü ve güneş ışıkları kayboldu. Köy halkı endişe içindeydi çünkü artık güneşin ışığı yoktu. Ela, bu durumu üzüntüyle izliyordu ve bir karar aldı.
Bir gece, Ela gökyüzüne baktı ve bir yıldız kaydığını gördü. O yıldızın peşinden giderek sihirli bir ormana ulaştı. Ormanda karşısına çıkan peri, Ela’ya bir görev verdi. Altın Pencereyi parlatarak güneş ışığını geri getirmesi gerekiyordu.
Ela, periye söz verdi ve hemen köyüne döndü. Sabahın erken saatlerinde penceresini parlatmaya başladı. İlk başta zorlandı ancak kararlılığı ve inancıyla pencereyi parlatmayı başardı. Ve bir mucize gerçekleşti.
Altın Pencere parladı ve köyüne tekrar ışık saçtı. Güneşin ışınları geri döndü ve köy halkı sevinç içindeydiler. Ela, periye geri dönerek başarısını kutladı. Peri, ona bir hediye verdi; Altın Pencereyi parlatan Ela artık köylerinin en büyülü kızıydı.
Bu masaldan çocuklar, kararlılık ve inançla her zorluğun üstesinden gelinebileceğini öğrenebilirler. Ela’nın cesareti ve azmi, ona mucizeleri getirdi ve sevdiklerini karanlıktan kurtardı. Sizce, Altın Pencereyi parlatan Ela’nın hikayesi ne gibi dersler veriyor? Belki de hayallerimize inanmak ve onlar için mücadele etmek önemli bir mesajdır.